Toplumsal Cinsiyet Okumaları / Toplumsal Cinsiyet ve İktisat

1 Mayıs 2021

Toplumsal Cinsiyet Okumaları’nın ikinci döneminin yedinci haftasında “Toplumsal Cinsiyet ve İktisat” başlığında Doç. Dr. Yelda Yücel’i dinledik. Okumalar sırasında öne çıkan satırlar şöyleydi:

Yelda Yücel “Toplumsal Cinsiyet Ekonomisi”

Feminist iktisat, ekonomide toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kadınlar ve erkekler arasında eşitsizlik yaratan sistematik ilişkiler bütününün iktisadi sonuçları olduğunu göstermeye çalışır. Ekonomilerin sınıf, ırk, etnisite, din gibi diğer ayrımlara dayalı yapısını da ortaya çıkarmaya bunun içerisinde yer alan, kurum ve yapıların, ekonomi politikalarının toplumsal cinsiyetle ve eşitsizliklerle ilişkisini göstermeye gayret eder. Tüm bunları yaparken de bugün çok güçlü bir biçimde yerleşik olan bütün ekonomi politikalarının büyük ölçüde üzerine inşa edildiği neoklasik iktisada da önemli bir eleştiri getirir.

Feminist iktisat, ayrımların ve eşitsizliklerin doğallık ve kendiliğindenlik içinde değerlendirilmesine karşı çıkar. Irk, sınıf, cinsiyet, hiyerarşi ve güç ilişkileri, ekonomi kuramlarını ve genel olarak bilim yapma biçimlerini belirler. Bilgi toplulukları, içinde bulundukları ideolojilerden, konumlardan, pozisyonlardan bağımsız değildir, der. Feminist iktisat sadece ekonominin toplumsal cinsiyetle olan ilişkisini değil, bilim yapma biçimini de eleştirir. Dolayısıyla onun karşısına daha alternatif yöntemlerle bilgi üretimini koyar.

Ana akım iktisadın temel analiz birimi bireyken; feminist iktisat, toplumsal cinsiyet, sınıf ve diğer statüleri analiz kategorileri haline getirir. Ana akım iktisat, üretim dağılım ve piyasa içinde ilişkilere bakarken; feminist iktisat, üretim dağılımın yanı sıra bir de yeniden üretim alanı olan ev içi üretimin de iktisadın bir parçası olmasını sağlar. Feminist iktisadın aslında disipline en büyük katkısı burasıdır. Çünkü görünmeyen bir alanı artık iktisadi olarak kabul edilebilir bir alan haline getirmiştir.  İşgücü piyasası, kayıt dışı, eğreti çalışma biçimleri, krizler, yoksulluk ve göç gibi olguların toplumsal cinsiyetle ilişkisini tespit etmeye çabalar. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ve cinsiyet eşitliği için makroekonomi politikası önerileri sunar.

Toplumsal cinsiyet çalışmaları ekonomide hep vardı. Ama bu alanın kurumsallaşması, 1990’da Amerikan İktisat Birliği, kongrelerinden bir tanesinde ortaya çıkıyor. Sonrasında iki yıl içerisinde “Uluslararası Feminist İktisatçılar Birliği” kuruluyor. Birlik 1995’ten beri Feminist İktisat Dergisi’ni çıkarmaya devam ediyor.

Feminist iktisat, bugün geldiğimiz noktada önemli aşamalar kaydetmiştir ancak akademide daha fazla eşitlikçi, toplumsal cinsiyet bakış açısını taşıyan araştırmacılar, öğrenciler yetiştirmeye ve araştırmalara daha fazla yer açmaya ihtiyacımız var.