Dünyaya gelen çocuk kendini belli karakter ve yapıya sahip bir ailenin içinde bulur. İçine girdiği bu sosyal birim onu bedensel, sosyal, bilişsel ve ruhsal olarak şekillendirecek birincil bir örgüttür. Bebeklikten itibaren çocuk ihtiyaçlarının karşılanması için öncelikle aileyi görür. Beklentileri, amaçları ve kişiliği bir bakıma ailesi tarafından şekillendirilir. Aile dışındaki bütün gruplar ikincil grup olarak kabul edilir.

Aile sosyolojik bir kurumdur. Aile yapısı güçlü olduğu oranda toplum güçlüdür. Aile toplumun çekirdeğidir. Ancak çekirdeği sağlam bir toplum yaşamını devam ettirebilir. Bu nedenle stratejik olarak bakıldığında günümüzde görünürde olmayan savaşların aile üzerinden gerçekleştiğini görürüz. İslamiyet aileye ve akrabalığa önem verir.  Müslüman toplumlarda ailede görülen sorunlar birkaç önemli nedene dayanır. Dayanağı belirsiz gelenekler, aile mefhumunu deforme etmek isteyen belli-belirsiz düşmanlar ve ailenin güncellenmesi sorunu bunlardan bazılarıdır.

Aile sistemimizin kökenlerine inerek dün ve bugünkü yapıları değerlendirmek sonraki adımlarımız için zarurettir. Güçlü bir aile yapısı için sorunların belirlenmesi, sorunlara güncel ihtiyaçlar çerçevesinde çözüm aranması ve eğitim sistemi içinde İslam'a dayalı aileyi ayakta tutan direklere dokunmadan onu güçlendirmek gereklidir.

Bu sunumda mevcut aile sistemimiz, batılı sistemlerle karşılaştırılarak sunulacaktır.